Çocuk oyunları hayatın çekirdeğidir.
Fredrich Fröbel
Ülkemizde “Kirlenmek güzeldir.” sloganı ile
yayınlanan reklamların bir benzerini 2016 yılında youtube’da çok etkilenerek hatta
gözlerim dolarak izlemiştim. Sanıyorum yine bir deterjan markasının sosyal sorumluluk projesi olarak yaptığı bir çalışmaydı ve "Free the Kids" adı altında yayınlanmıştı. Bahsettiğim kısa film, uzun süredir hapishanede kalan mahkûmlarla
yapılan röportajları içeriyor. “Etrafınız, aşmanızın imkânsız olduğu duvarlarla
çevriliyken, birden kapıları açtıklarını ve sizi dışarı gönderdiklerini,
yüzünüzde güneşi hissettiğinizi hayal edin” diye başlıyor film. Mahkûmlara, gün
içerisinde havalandırmaya çıktıklarında ne hissettikleri ve bu hakkın
ellerinden alınması ya da dışarıda serbest geçirdikleri zamanın kısaltılması
durumunda ne hissedecekleri soruluyor. Röportaj yapılan kişiler, bu zaman dilimlerinin
kendileri için her şey demek olduğunu belirtip, haklarının ellerinden
alınması durumunda çok mutsuz olacaklarını ve gerginlik yaşayabileceklerini
hatta bunun işkenceyle aynı anlama gelebileceğini ifade ediyorlar. Yine aynı
kişilere “Sizce kimler dışarıda günde bir saatten az zaman geçiriyor olabilir?”
sorusu sorulduğunda mahkûmlar cevap veremiyor. Böyle bir grubun var olabileceği
akıllarına bile gelmemiş belli ki. Doğrusunu söylemek gerekirse benim için de zor bir soruydu. Tahmin edilmesi gerçekten çok zor... Peki siz bulabildiniz mi cevabı? Hemen söylüyorum, cevap: ÇOCUKLAR... Yanlış okumadınız. Evet, dışarıda mahkumlardan daha az zaman geçiren grup, çocuklar. Cevabı duyan mahkumlar inanmakta güçlük çekiyorlar tıpkı benim gibi. Tamamı yetişkin olan mahkûmların, duvarlar dışında geçirdikleri
serbest zamana duydukları ihtiyacın önemini ifade etmelerinden yola çıkarak
aslında açık havada serbest geçirilen zamandan alınan hazzın sadece çocuklara değil insanlığa özgü bir nitelik olduğunu fark
edebiliriz.
Günümüzde dünyanın birçok yerinde çocuklar benzer sorunlar yaşıyorlar anlaşılan. Baş etmek zorunda kaldıkları yoğun müfredatlar, akademik kaygılar ve
serbest oyunu zaman kaybı olarak gören başarı odaklı aileler… Bazı okullar kurum olarak, bazı öğretmenler bireysel olarak çocukların bu durumla başa çıkması konusunda çaba göstermeye devam etseler de sonuç çok değişmiyor. Çocukların
her geçen gün duvarların arasına biraz daha sıkıştığını fark eden uzmanlar bu
konuda yoğun araştırmalar yapmakta ve hep aynı sonuca ulaşmaktalar. Minnesota Üniversitesi’nden Dr.
Anthony Pellegrini’nin yakın zamanda okuduğum bir çalışması da buna işaret ediyor. Pellegrini’ye göre,
okul çağındaki çocuklara oyun araları vermek, düşünmeyi kapsayan okul görevlerinde
dikkat seviyelerinin üst düzeye çıkmasını sağlarken, okulların ve ailelerin çocukların her anını doldurarak oyun fırsatlarını azaltmaları onlara zarar veriyor. Yine aynı çalışmada, “oyun yetersizliği”nin
çocuklarda depresyona ve düşmanlığa neden olabileceğine, açık havada oynanan yeterli
serbest oyunun ise yaratıcılık ve problem çözme becerilerini geliştirdiğine değiniliyor.
Sonuç olarak çocukların öğrendiklerini özümsemek, duygusal
deneyimlerini geliştirmek ve eğlenmek için molaya ve oyuna ihtiyaçları var. Zekânın,
duvarların dışında gerçekleşen serbest oyunlardan beslendiğini kanıtlayan ne
kadar çok araştırma okusak da asıl önemli olanın sadece daha çok çalışmak
olduğu fikrinden kurtulmakta içten içe zorlanıyoruz. Oysa açık havada serbest
oyun için ayrılan zaman çocukların fiziksel, duygusal ve akademik başarıları
için yapılacak en değerli yatırım.
4 yorum:
Muhteşem bir yazı olmuş! Bazen gözümüzün önündeki gerçekleri o kadar normalleştiriyoruz ki, durumun ne kadar trajik olduğunu anlayamıyoruz. Bizim en güzel çocukluk anılarımızı sokaklarda arkadaşlarımızla oynadığımız oyunlar oluştururken, bunun bizim çocuklarımız için bir lüks haline gelmesi gerçekten çok üzüntü verici...
Mahkumlarin bile cocuklardan daha cok acikhavada vakit gecirdikleri dusuncesi gercekten cok carpici.
Kesinlikle üzerinde sık sık düşünülmesi ve acilen yeni yollar bulunması gereken bir konu olduğunu düşünüyorum. Kalemine sağlık. Fulya:)
Çocukların mahkumlardan daha az açık havada zaman geçirmeleri gerçekten çok acı. Yazdıklarına sonuna kadar katılıyorum.Bu yıl öğrencilerim daha çok kitap okuyabilsinler ve açık havada oynayabilsinler diye mümkün olduğunca ödevlerimizi sınıfta birlikte yapıyoruz.Fırsat buldukça bahçede zaman geçiriyoruz. En önemlisi oynarken gözlerindeki heyecanı ve mutluluğu görmek.Yüreğine sağlık Fundacım ;) Berat Hazıray
Yorum Gönder