“İyi bir öğretmen, yavaş yavaş kendisini gereksiz hale getirendir”
Thomas
Carruthers
Geçtiğimiz
yaz, öğretmen olan bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine Prof. Bahar Eriş’in “Her
Çocuk Üstün Yeteneklidir” isimli kitabını okudum. Çok etkilendiğim, her
satırını tekrar tekrar okuduğum, sıklıkla belli bölümlerini gözden geçirdiğim
bir kitap oldu.
Özellikle biz
öğretmenlerin, öğrencilerimizin hayatındaki yerimiz konusundaki farkındalığımı
artırmış olması benim için özel kıldı okuduğum satırları... Sanat ve bilim alanında dünyaya yön vermiş
insanların hayat öyküleriyle güçlendirilen örnekler, kitabı daha ilgi çekici
hale getirmiş. Kendime sık sık sorduğum, “Bir öğretmen olarak neler yapmalıyım?”
sorusuna yeni cevaplar buldum.
Öğrenmeye
giden yolda büyük bir paya sahip biz öğretmenlere neler düşüyor?
Öncelikle
bilgi ve deneyimlerimizi öğrencilerin ihtiyacı doğrultusunda uygulamaya koyma konusunda gayret etmeliyiz. Öğretmenin, empati yeteneğinin olması, öğrenciyi dinlemesi ve
gözlemlemesi, öğrenciyle güven bağı kurabilmesi, kendisinin her konuda uzman
olmadığını kabul edebilecek özgüvene sahip olması, öğrenciyi gerektiğinde doğru
kaynaklara, kanallara yönlendirebilecek mesleki donanıma sahip olması, çoğunlukla kendisi yapmak yerine yaptırması, çözmek yerine çözdürmesi, deyim yerindeyse balık vermek yerine balık tutmayı öğretmesi gerekiyor.
Öğretmek sözcüğünün
işaret ettiği pasif eylemden ve bu anlamdaki geleneksel öğretmenlik
anlayışından elimizden geldiği kadar sıyrılıp öğrenme süreci için gerekli olan
duygusal, kişisel, aktif ve içsel sürecin bir parçası olmalı, Carruthers’in
dediği gibi yavaş yavaş kendimizi gereksiz hale getirmeliyiz.
Olumlu bir
öğrenme süreci için kural şu: Konuyu açıklama, önce kendi yaparak gösterme,
daha sonra öğrenciye yaptırma, öğrenciyi izleyerek hatalarını düzeltme ve yoğun
tekrar yaptırma. Amaç adım adım ilerlemek, hatalardan öğrenmek, bol tekrarla
pekiştirmek, bir kerede büyük hamleler yerine küçük adımlarla gelişme sağlamak.
Öğrenmenin duygusal bir süreç olduğundan hareketle, konuyu sevdirmek çok önemli. Öğrencinin dikkatini çekmek, konuyu ilginç kılmak ve öğrencinin daha çok öğrenmek istemesini sağlayacak bir ortam oluşturmak. Diğer bir deyişle öğretmenin duygusal zekâsının yüksek olması gerektiğini söylemek yanlış olmaz.
Öğrenmenin duygusal bir süreç olduğundan hareketle, konuyu sevdirmek çok önemli. Öğrencinin dikkatini çekmek, konuyu ilginç kılmak ve öğrencinin daha çok öğrenmek istemesini sağlayacak bir ortam oluşturmak. Diğer bir deyişle öğretmenin duygusal zekâsının yüksek olması gerektiğini söylemek yanlış olmaz.
Kitabın çok ilgimi
çeken bölümü, “Yeteneğin Şifresi” isimli bir başka kitaptan yapılan alıntı
oldu. Yetenekleri dünyaca üne kavuşmuş
kişilerin öğretmen ve koçlarını inceleyen Coyle, başarılı öğretmenlerin konuşmaktan
çok dinlediklerini, öğrencilerinin hatalarını gördüklerinde kısa ve kesin
ifadelerle müdahale ettiklerini belirtiyor. Cümlelerinde “Lütfen şunu yapar
mısın?” ya da “Sence şöyle yapsan nasıl olur?” gibi belirsiz ifadeler
kullanmıyorlar. Bunun yerine kısa, hedefe odaklı, emir kipinde ifadeler
kullanıyorlar. “Şimdi bunu yap!” gibi. Bunu söylerken bir diktatör gibi
değiller. Sadece hedefe ulaşmak için yapılması gerekeni dürüstçe söylüyorlar.
Hedefe ulaşıldığında, “Güzel, şimdi bir sonraki adımda şunu yap,” diyerek
başarıyı övüyorlar ve bir sonraki adıma geçiş için basamak olarak
kullanıyorlar.
Öğrenme
yolculuğunda öğrencilerime daha iyi bir rehber olabilmek için keyifle okuduğum
bu kitabın içeriğini uygulamaya gayret ederken de çok keyif aldığımı
söylemeliyim. Bilgiye ulaşmanın kolay olduğu günümüzde bilgiyi değil, doğru bilgiye etkin şekilde ulaşmayı öğretebilmek umuduyla...
5 yorum:
Bir öğretmen adayı olarak 2018 okuma listeme kesinlikle ekleyeceğim, teşekkürler (=
Funda hm. kitap tavsiyelerinizi buradan da takip ediyor olabilmek çok keyifli, emeğinize sağlık.
Funda Hanım, ülkemizde bu bakış açısına sahip öğretmenler arttıkça, insan kaynağı kalitesi de yükselecektir. Çok teşekkürler. Elif Tura
Funda Hanım, öğrenme yolculuğunda öğretmenin kendini doğru konumlandırması ve dediğiniz gibi duygusal zekasının yüksek olması çok önemli. Yazdıklarınıza yürekten katılıyorum.
Yine çok güzel bir yazı yazmışsınız. Sizin gibi öğrenen öğretmenlerin artması dileğiyle...
Yorum Gönder