11 Şubat 2018 Pazar

Oyun Oynamak, Su Baloncuklarını Yakalamak


Eğitim ve oyunu farklı sananlar her iki etkinliği de tanımıyorlar demektir.
Marshall Le Luhan
Oyun insanlığa özgü bir kavramdır. Bununla birlikte çocukların bulunduğu her ortamda sosyalleşme becerilerinin en önemlisi olarak karşımıza çıkar. Çocuklarla aynı ortamda çokça zaman geçirsek bile oyunun tanımı sorulduğunda cevaplamakta zorlanırız. Sahi nedir oyun? Tanımlamak çok zor. En çok kullandığımız sözcüklerin tanımını yapmanın zaman zaman bizi bu kadar zorlaması ilginçtir. Janet Moyles’in kitabı The Excellence of Play kitabında şöyle söyler: “Oyun kavramını anlamak, su baloncuklarını yakalamaya çalışmaya benzetilebilir. Her ortaya çıktıklarında, yakalayabileceğinizi sanırsınız ama kısa ömürlü doğası yüzünden siz yakalayamadan çözünüp gider.”
Oyun ve oyun oynama güdüsü yetişkinler tarafından özellikle de çocuk ilköğretime başladıktan sonra çoklukla, gereksiz ve okul dışında bırakılması gereken bir yaşantı olarak eleştirilir. Çocuklardan oyunu bir anda hayatlarından çıkarmalarını ve akademik hayata ani bir giriş yapmaları beklenir. Okullarda yoğun müfredatlar da genellikle bu beklentiyi pekiştirir. Diğer taraftan oyunun çocukların hayatında çok önemli bir yere sahip olduğunu, aslında sürekli bir öğrenme ve kendini ifade etme biçimi olarak kullanılabilecek en işlevsel araç olduğunu fark eden yaratıcı kurumlar ve öğretmenler oyunu ders programlarının bir parçası haline getirmeye çalışırlar.
Çocuk merkezli eğitim anlayışına göre, öğrenmenin duygusal temelini göz önüne aldığımızda özellikle yeni bir konuya başlarken kullanılan eğitsel oyunlar öğrenmenin daha kalıcı olmasına yardımcı oluyor. Öğrencilerde sosyalleşme, başkaları ile işbirliği içinde çalışma, iletişim becerisi gibi alanların gelişmesine önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Eğitsel oyunlar sayesinde çocuklar kendilerini daha rahat ifade edebiliyorlar, araştırma istekleri gelişiyor, eğitimi buyurgan bir angarya olarak değil, eğlenceli bir yolculuk olarak görmeye başlıyorlar.
“Einstein Hafıza Kartları Kullanmazdı” isimli kitapta okuduğum bir bölümü tam olarak eğitsel oyunun önemine değindiği için paylaşmak istiyorum.
“Sonuçları öğrencinin geleceğini belirleyecek olan testlerin” başrol oynadığı yeni eğitim hareketinde, önemli olan doğru cevaplar olsa da, gerçekten yaratıcı, en anlamlı katkıları sağlayan bireyler, hâlihazırda formülleri belirlenmiş problemlere cevap bulmaktan daha fazlasını yapabilir. Bu bireyler, yeni sorular sormayı ve yeni cevaplar bulmayı nasıl öğrenir? Tabii ki oyun vasıtasıyla. Oyun çok yönlü ve kıvrak yetenekleri geliştirir. Oyun, problem çözmenin gerçekleştiği yerdir. Ancak, oyun sadece bizim dönemimizle ilgili bir kavram değildir. 
Einstein, şu cümleyi söylediğinde, oyunun önemini gayet iyi biliyordu:“… OYUN YARATICI BİLİMSEL DÜŞÜNCENİN EN ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ GİBİ GÖRÜNMEKTEDİR. DİĞERLERİYLE İLETİŞİM KURMAK İÇİN SÖZCÜKLER VE BİRBİRLERİYLE İLİŞKİLİ OLABİLECEK DİĞER İŞARETLERİ MANTIKLI BİR ŞEKİLDE BAĞLAMAYA HENÜZ BAŞLAMADAN ÖNCE BİLE...

6 yorum:

Adsız dedi ki...

Funda öğretmenim yine harika bir yazı. Size Homo Ludens'i öneriyorum. Oyunun kavramını çok güzel anlatıyor.

Adsız dedi ki...

Oyunun gereksiz görülmesi ve akademik hayata hızlı giriş bence ilkokul çağı çocukları için en büyük sıkıntıyı oluşturuyor. Tespitlerinize katılıyorum. Kaleminize sağlık.

Adsız dedi ki...

Oyunun sosyal becerilere katkısı büyük, en iyi öğrenme ortamlarıdır oyunlar. Oyunun yaratıcılığı geliştirmesi ve problem çözme becerisini artırması gerçeğini göz ardı ediyoruz. Elinize sağlık, çok güzel bir yazı.

Adsız dedi ki...

Funda Hanım, çok güzel bir yazı. Farkındalık yaratıyorsunuz. Teşekkür ederim. Sizi okumak çok keyifli.

Adsız dedi ki...

okumayı seven herkes bir gün yazar... yazılarınız harika olmuş inanın sonunu merakla beklerken sonu gelmesin bitmesin diye yavaş yavaş okudum. her satırda ne kadar KÜLTÜRLÜ ve EĞİTİMLİ olduğunuzu görmemek için cahil olmak gerek. çok değerli bir mesleği icra ettiğini gördüm. Bize bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum şiarıyla büyüyen bir nesil olarak tek duam ileride çocuğumuz olunca sizin gibi mesleği aşk ve şevk ile yapan, vede kendini her daim geliştiren öğretmenlerin elinde büyümesi olacaktır. yazılarınızın devamı bekliyoruz. sevgiyle kalın öğretmenim...

Adsız dedi ki...

Çok güzel bir yazı Fundacım. Çocuklar, mutlaka günün belirli saatlerini oyun oynayarak geçirmeliler. Bu sürece bizler de dahil olursak çocuklarımızla kurduğunuz iletişim güçlenecektir.
Oyun oynamak çevrelerini keşfetmelerinin yanında algı, düşünme ve öğrendiklerini analiz edebilme gibi becerilerin gelişmesine yardımcı olacaktır. Oyun kesinlikle olmazsa olmaz ��Berat Hazıray

Kitaplara ve Okumaya Dair

  KİTAPLARA VE OKUMAYA DAİR “Akşam vakti, büyüleyici bir masalın tam ortasındaki bir çocuğa, kerameti kendinden menkul bir gerekçe göstere...